Eskiden oyunlar büyük büyük kutularda ve dolu dolu içeriklerle sunulurken günümüzde PC oyunculuğu neredeyse tamamen dijitale dönmüş durumda. Eskiden barışın ve huzurun hüküm sürdüğü zamanlarda oyunların disketleri, diskleri, kitapları, kılavuzları ve çeşitli ekstralar güzel bir paket haline getirilip büyük ve albenili kutularda oyuncuların huzurlarına sunulurdu. 2000’lerin ortalarına gelindiğinde ise kutuların içerikleri sadece bir DVD kutusu, bir DVD ve kitapçık seviyesine kadar indirgendi. Günümüzdeyse Steam’in yaygınlaşmasıyla iş tamamen dijitale kaymış durumda. Bu konuda oyunların koleksiyoncu sürümleri adı verilen özel sürümler istisna niteliği taşıyor ancak standart sürümlere göz attığımız zaman en gözde dağıtım biçiminin dijital olduğunu görmekteyiz.

Koleksiyonculuk konusuna geldiğimizde ise insanların bu konudaki davranışları çeşitlilik göstermekte. Kimileri nostaljinin etkisiyle eski büyük ve güzel kutularda satılan oyunları toplamayı tercih ederken kimisi de steamdeki dijital kütüphanesinde koleksiyonunu sergilemeyi tercih ediyor. Ben de iflah olmaz bir toplayıcı olarak iki gruba da kendimi dahil edebiliyorum. Peki neden biz bu oyunları topluyoruz?

Açıkçası koleksiyon yapma veya toplama şeklinde bahsedebileceğimiz bu hobi genelde insanların ya eskiye duyduğu özlemden ya da vakit geçirdiği oyunla ilgili kendisine güzel anıları hatırlatacak nesnelere sahip olma dürtüsünden kaynaklandığını düşünüyorum. Benim koleksiyon tutkum aslında koleksiyon olarak başlamadı. İlk başta küçük yaşlardayken ürünlerin orijinallerine ulaşamayıp da korsan oynadığım oyunların hakkını bir nevi yıllar sonra bile olsa teslim etmek adına dijital olarak satın almamla başladı. Sonrasında ise ikinci el sitelerde bu oyunların kutulu versiyonlarını bulup onları rafıma dizmemle devam edip şimdi ise kutulu oyunları ve koleksiyoncu sürümlerini toplamaya evrilmiş bir biçimde sürmekte. Başlangıç noktama baktığımda yine konunun nostalji ve oyunlarla geçirdiğim güzel zamanları hatırlatma dürtüsüne bağlandığını görüyorum. Kendimden yola çıkarak da çoğu insanın bu şekilde bu hobiyi edindiğine inanıyorum.

Dijital koleksiyonculuğu ve fiziksel koleksiyonculuğu kıyasladığımızdaysa ikisinin de birbirine karşı avantajlarının ve dezavantajlarının olduğunu görüyorum. Öncelikle fiziksel koleksiyonda bahsettiğim ekstra içeriklere de oyun ile birlikte fiziksel olarak sahip oluyoruz ve istediğimiz yerde istediğimiz pozisyonda sergilemesini gerçekleştirebiliyoruz. Dijital koleksiyonculuk ise elimizle tutamadığımız ürünleri topladığımız bir koleksiyon çeşidi olmasına rağmen fiziksel koleksiyonculukta çok ciddi bir problem olan koleksiyona yer açma konusuna çok net bir şekilde çözüm oluyor. Ayrıca dijital koleksiyonculukta ürünleri bulup edinmek fiziksel koleksiyonculuğa göre çok daha rahat oluyor. Bu sebeplerle de aslında birisinin diğerinden bariz bir şekilde üstün olduğunu düşünmüyorum. Koleksiyon yapma biçimi insanın kendi tercihine kalıyor günün sonunda.

Hangi koleksiyoncu grubuna dahil olursanız olun, koleksiyon yapmak ciddi sabır ve vakit gerektiren bir uğraş ama karşılığında da güzel dostluklar ve güzel birikimler kazandırdığı da yadsınamaz bir gerçek. Bu sebeple böyle bir hobiniz varsa başka hobidaşlarınızla tanışıp bilgi paylaşımında bulunmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Herkese iyi oyunlar dilerim,

Ergin Sefer